BAŞAK TIP MERKEZİ
KANSERDE DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

"Kansere Bıçak Vurulması veya Biyopsi Yapılması Kanserin Vücuda Yayılmasına Sebep Olur"

YANLIŞ. Doğru yapılan cerrahi ve biyopsi kanserin yayılmasına veya büyümesine sebep olmaz. Bir kişiye kesin kanser tanısı konabilmesinin tek yolu biyopsi yapılmasıdır.

Şeker Kanseri Besler, Diyette Şekeri Tamamen Kesmelidir

YANLIŞ. Vücudumuzdaki tüm hücreler, kanser hücreleri dahil, enerji için şeker kullanır. Kanser hücreleri normal hücrelere göre daha fazla şeker tüketse de, hiçbir çalışma şeker yemenin kanseri daha kötü yaptığını veya şeker yememenin kanseri küçülttüğü veya yok ettiğini göstermemiştir. Bu aşırı şeker içeren bir diyet yapmanızın uygun olduğu anlamına gelmemelidir.  Aşırı şeker içeren bir diyet tarzı, aşırı kilo alımına sebep olarak obeziteye yol açabilir ve obezitenin bazı kanser türlerinin gelişme riskini artırdığı bilinmektedir. Mantıklı ölçülerde tüketilen ve kilo alımına sebep olmayan şeker içeren gıdalar kanser riskini arttırmaz. Aşırı kontrollü beslenmeye çalışan ve pek çok gıdayı kanserojen olduğu düşüncesi ile tüketmeyen bazı hastalar, besin yetersizliği ve direncin düşmesi nedeni ile tedavilerine devam edememektedirler.

Tatlandırıcılar Kanser Yapar

YANLIŞ. Tatlandırıcılar ile yapılan çalışmaların hiçbirinde tatlandırıcıların insanlarda kanser yaptığı görülmemiştir.

Kanser Hastasının Kansere Karşı Tutumu (morali) Kanserden İyileşmeyi Etkiler

YANLIŞ. Bugüne kadar hiçbir bilimsel veri kişinin kansere karşı tutumunun kanser gelişmesi veya kansere bağlı ölüm olasılığını değiştirdiğini göstermemiştir. Kanser tanısı aldıktan sonra üzülmek, öfkelenmek, bazen bezmiş hissetmek veya aşırı iyimser olmak normaldir. Morali daha yüksek olan hastalar kendini sosyal ilişkilerden uzak tutmaz, daha aktif kalır ve yaşam kalitesi daha iyi olur. Hastalığa karşı tutumu olumlu olan hastaların tedavi süreçleri daha iyi geçer. Ancak, moralin bozuk olması kanser tedavisinin daha etkisiz olacağını göstermez, kanser tedavisinin başarısını etkilemez. Hastanın kansere karşı tutumuna (moral durumuna) aşırı önem vermek, tedavinin iyi sonuçlar vermemesi durumunda hastanın kendini gereksiz yere suçlu hissetmesine sebep olabilir.

"Alternatif veya Destekleyici Tedavi Olarak Satılmakta Olan Bitkisel Tedaviler Kanseri İyileştirir"

YANLIŞ. Alternatif veya destekleyici tedavi olarak satılmakta olan bazı bitkisel ilaçlar kemoterapiye veya radyoterapiye bağlı bazı yan etkilerde yararlı olabilse de, bu ilaçların kanseri tedavi ettiğini gösteren bilimsel veri yoktur. Zaten kanser tedavisinde etkili olduğu anlaşılan bitkisel ilaçlar artık standart tedavi haline gelmekte ve alternatif veya destekleyici tedavi olarak adlandırılmamaktadır. Kemoterapi ilaçlarının bazılarının da bitkilerden elde edildiğini unutmamak gerekir. Bitkisel ürün veya vitamin kullanmak isteyen hastaların bunu mutlaka doktorları ile konuşmaları gerekmektedir, çünkü bu ürünler kanser hücreleri üzerinde kemoterapi ve radyoterapinin etkisini azaltabilirler.

"Asidik Diyetler Kanser Yapar, Bu Sebeple Alkali Yiyecekler ve Sodyum Bikarbonat ile Vücut Alkali Hale Getirilmelidir"

YANLIŞ. Vücudumuzu asit-alkali dengesi çok iyi kontrol edilir. Aksi yaşamla bağdaşmaz. Normal çalışan akciğer ve böbrekleri olan bir kişinin yedikleri ile vücudunu alkali hale getirmesi mümkün değildir. Fazla alkali diyet alınırsa, bu idrardan atılır ve idrar alkali hale gelir. Fazla asidik diyet yapılırsa da, bu idrardan atılacağı için idrar asidik olur. Bu şekilde vücudun asit ve alkali dengesi korunur. Tümör alkali ortamda yaşayamayacağı doğrudur, ancak bu vücudumuzdaki tüm hücreler için de geçerlidir. Vücudu alkali hale getirmek için sodyum bikarbonat içilmemelidir.

"Kanser Tedavileri İyileştirmekten Çok Öldürür"

YANLIŞ. Kanser tedavilerinin (kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi) rahatsız edici yan etkilerinin olduğu gerçektir. Ancak bazı internet sitelerinde belirtildiği gibi “kanser tedavisi yalnız %3 hastada etkilidir” bilgisi yanlıştır. Kanser tedavisinden yarar gören hasta sayısı yeni gelişmelerin ışığında her geçen gün artmaktadır.